2056-da Petrol Tükeniyor. Peki Ya Sonra?
access_time
08 Ocak, 2018
2
010 BP istatistiklerine göre dünya petrol rezervleri 46 yıl sonra bitecek. 2010 senesinden 46 yıl ileriye gidildiği zaman bitiş tarihi 2056’ya tekabül eder. Peki hepimizin hayatında büyük bir yere sahip olan petrol bitince ne yapacağız? Hayatımızı nasıl idame ettireceğiz? Arabalarımızı nasıl süreceğiz?
Petrol doğrudan olarak 3 bin dolaylı olarak da binlerce ürünün ham maddesi olarak kullanılıyor. Hemen hepimiz petrolü ulaşım olarak kullanıyoruz. Kendi aracımız olmasa dahi kullandığımız toplu taşıma araçları dolayısı ile petrolü ulaşım için kullanıyoruz. TÜİK verilerine göre 2017 yılında Türkiye’de bulunan otomobil sayısı 11,4 milyon tanedir. 2002 yılında bu sayının 4,6 milyon olduğunu hesaba katarsak araba sayısı 15 yılda neredeyse 2,5 katına çıkmış ve her geçen yıl da artıyor. Dünyada da durum çok farklı değil. Petrol tüketim miktarı %13 artıyor. Bir yıl için bu artış size çok önemli gelmeyebilir fakat 10 yıl boyunca aynı oranda arttığını göz önünde bulundurursak, petrol tüketiminin uzun vadede kendini katladığını görebiliriz.
Hâl böyle olunca gerek toplu taşıma araçlarında gerekse özel araçlarda kullanmak için insanlar yeni enerji kaynakları arayışına girdi. Pekii petrolün yerine ne kullanabiliriz? Araçlarımıza gereken gücü nereden sağlayabiliriz? Hiç düşündünüz mü?
Bu soru için akla gelen ilk cevap son yıllarda da itibarı artan elektriktir. Elektrikli araçlar özellikle son 5 yılda inanılmaz bir gelişme yakaladı ve gün geçtikçe de bu durum artarak devam ediyor. Elektrikle çalışan arabalar işlerimizi gayet güzel görebilir fakat bu araçlara gereken elektriği nasıl üreteceğiz. Şu anki elektrik üretiminin çoğu fosil yakıtlar kullanılarak yapılıyor. Dolayısı ile zaten tükenmekte olan bir enerji kaynağını, tükenen başka bir kaynağın yerine koyamayız. Petrolün yerine yenilenebilir enerji kaynakları konulursa sorun ancak öyle çözülebilir. Yenilenebilir enerji kaynakları için popüler adaylar; güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve jeotermal enerjidir. Ek olarak deniz dalgasının gel git hareketlerini elektriğe dönüştüren sistemler vardır fakat bu sistemler çok pahalı olduğu ve standart olmadığı için henüz gelişme aşamasındadır. Bir diğer seçenek de yenilenebilir olmasa da verimliliği çok yüksek olan Nükleer enerjidir. Bu konuda insanlar, hem doğa hem de insanlar için tehlikeli olup olmadığı konusunda ikiye ayrılmışken birçok ülke elektrik ihtiyacının neredeyse yarıya yakınını nükleer santrallerden karşılamaya başlamıştır.
Bu tartışmalar şöyle dursun, petrolün yerine herkesi tatmin eden bir enerji kaynağı bulduk diyelim. Elektrik enerjisini arabalara nasıl entegre edeceğiz? Arabalarımızın üstüne rüzgâr değirmeni takmak saçma olur herhalde ya da devamlı su akışı sağlayan değirmen tarzı bir sistem. Bu noktada en büyük iki problem elektrik enerjisini depolamak için kullanılan bataryaların verimliliği ve petrole göre motorlarda verimli kullanma teknolojisi düşük olan elektrikten maximum güç elde edebilmek.
Son zamanlarda hepimizin TV lerde ya da sosyal medyada sık sık gördüğü Elon Musk bu sorunlarla baş edebiliyor gibi gözüküyor. Elektrikli araç markası Tesla’nın sahibi ve CEO’su olan Elon Musk hayatını bu tarz işlere adayan azimli bir girişimcidir. Yakın zamanda kurduğu dünyanın en büyük batarya fabrikası, depolama sorununun farkında olduğunun en büyük göstergesidir. Elon Musk’ın aştığı bir diğer problem de, bahsettiğimiz gibi elektrik enerjisinde maximum güç sağlayabilmek. Tesla Mode-S’in 0-100 kilometreye 3.2 saniyede çıktığını, maximum 250 km hıza ulaşabildiğini ve tek şarjda 500 km gitmesini göz önüne alırsak Elon Musk’ın sorun ile gayet güzel başa çıkabildiğini görüyoruz.
Elektrikli araç sektöründe boy gösteren diğer markalar ise Toyota, Wolksvagen, Mercedes gibi bilinen araba markalarıdır. Tesla markası hariç diğer markaların arabalarının çoğu hibrit teknolojisine sahiptir. Yani arabaları hem benzin hem de elektrik kullanıyor.
Dünya araba endüstrisi 30 yıl içerisinde benzinli arabaları piyasadan kaldırmayı planlıyor. Bu süre de petrolün bitme ihtimali ile hemen hemen örtüşüyor. Araba endüstrisinde ve diğer endüstrilerde petrolün yeri doldurulabilecek mi hepimiz göreceğiz. Peki bu konuda sizin fikriniz ne?