Türkiye-de Görmeniz Gereken 5 Tarihi Yer

A nadolu toprakları bin yıllar boyunca medeniyetin beşiği olmuştur. Özellikle Fırat ve Dicle arasındaki bereketli topraklar için kavimler asırlar boyu birbiri il savaşmış, mücadele etmiştir. Türkiye barındırdığı çeşitli kültürler nedeniyle dünyanın en şanslı ülkelerinden biridir. Her yıl milyonlarca turist ülkemiz topraklarında yaşamış eski uygarlıkların miraslarını görmek için ülkemize gelmektedir.

Sayısız devlet ve uygarlık bu topraklar üzerinde kurulmuş, gelişmiş ve son bulmuştur. Giderken de arkalarında az ya da çok kendilerini anlatan bazen mimari bazen ise sanatsan eserler bırakmışlardır. Bu eserler sayısız miktardadır fakat biz sizin için en dikkat çekici 5 tanesini topladık. Kadim uygarlıkların bıraktığı mirasları yerinde görmek, o atmosferin içinde yaşamak için fırsat bulduğunuz zamanlarda gidip o tarihi dokuları tadabilirsiniz.

1-Nemrut Dağı

Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde bulunan Nemrut dağı, Adıyaman şehir merkezine 85 km uzaklıktadır. 2150 metre yüksekliğe sahip olan dağ, Komagene krallığına ev sahipliği yağmıştır. Komagene krallığının en güçlü döneminin imparatoru 1.Antiochus, Nemrut dağının tepesine dev heykellerin bulunduğu bir mezar yaptırmıştır. Bu heykeller Yunan ve Pers tanrılarını temsil eder. Zeus, Apollo, Heracles gibi tanrıların heykellerinin yanı sıra Komagene tanrıçası Fortuna Tyche ve Kral 1. Antiochus’un heykelleri de dağın tepesinde yer almaktadır.

Nemrut dağının tepesinde güneşin doğuşunu ve batışını heykeller eşliğinde izleyerek kadim uygarlığın bir parçası olmak isterseniz Nemrut dağını mutlaka ziyaret edebilirsiniz.

2-Efes Antik Kenti

Milattan önce 6 bin yılına uzanan Efes şehrinin tarihi öylesine derindir ki oraya gittiğinizde girişte satılan rehberlerden bir tane satın almanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Yılda 1,5 milyon ziyaretçiye sahip olan Efes’teki kalıntıların büyük bir kısmı Roma dönemindendir. Fakat şehrin ilk sahiplerinden kalan kültürel miraslar da mevcuttur.

Şehir olarak da çok geniş olan Efes antik kentindeki başlıca eserler; Büyük Tiyatro, Celcus kütüphanesi, Kudretler caddesi, Aşk evi, Agora ticaret merkezi gibi eserlerdir. Büyük tiyatro dünyanın en büyük açık hava tiyatrosunun olma özelliğini taşır. Filmlerde gördüğümüz aslanlı gladyatör dövüşlerinin bir zamanlar gerçekten yaşandığı bir mekândır. Celcus kütüphanesi 2 000 yıllık bir kütüphane olmakla beraber, Aşk evi dünyanın ilk genel evlerden biri olma özelliğini taşır. Kudretler ve limanlar caddeleri halkın yaşayışını, hamamlar ve benzeri yapılarla size yaşatır.

Varlığını neredeyse tamamen sürdüren tarihi bir şehri gezmek sizin için eşi benzeri olmayan bir tecrübe olacaktır.

3-Kapadokya

Kapadokya ilginç coğrafi yapısı dolayısı ile geçmişten beri birçok medeniyetin ilgisini çekmiştir ve onlara ev sahipliği yağmıştır. 60 milyon yıllık bir tarihe sahip olan Kapadokya Hititler ve Roma gibi büyük medeniyetleri geçmişinde barındırır.

Çevredeki volkanik dağlardan püsküren lavların küllerle katılaşması sonucu yumuşak tabakalı özelliğe sahip olan peri bacaları ve bu gibi coğrafi yapıları meydana getirmiştir. Peri bacaları, Rahipler vadisi, Uçhisar kalesi, Aşk vadisi ve Kapadokya yeraltı şehirleri gibi oluşumlar insanlar için sığınak, ev ve kutsal alan görevleri görmüştür ve hala sizin görmeniz için varlılarını sürdürmektedirler.

4-Hattuşaş

Tarihi M.Ö. 3 binlere dayanan Hattuşaş Hititlerin başkentliğini yapmıştır. Çorum ilinin sınırları içerisinde yer alan tarihi eser, Hititlerin kültürü ve gelenekleri ile ilgili biz birçok bilgi verir. Antik mimarinin ne kadar gelişmiş olduğunu içerisindeki heykel ve kapılarla gösteren şehir Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer alır. Ayrıca şehrin içerisinde arkeolojik kazılarda çıkarılan birçok yazılı ve görsel eser de Boğazkale Müzesi’nde sergilenmektedir.

Önce antik kenti sonra da Boğazkale Müzesi’ni gezerek Hititler medeniyetinin uçsuz bucaksız tarihine tanık olabilirisiniz. Çorum’a kadar gitmişken Çorum merkezinde bulunan Çorum Etnografya ve Arkeoloji Müzesini görmemek de olmaz tabi.

5-Pamukkale

Pamukkale tarihi bir yer mi? Buraya neden koydunuz diyebilirsiniz. Unesco Dünya Mirası Listesi’ne giren 29 yerden birisi olan Pamukkale, Hierapolis antik kendine ev sahipliği yapar. Dolayısı ile gayet tarihi bir yerdir. Antik kentin içerisinde, şifalı suların bulunduğu antik havuz, Apollon tapınağı, kiliseleri çeşmeler ve antik tiyatro yer almaktadır.

Pamukkale öyle güzel bir yerdir ki, Romalı komutan Marcus Antonios’un Kleopatra için yaptırdığı beyazlıkların içerisindeki havuzda yüzebilirsiniz. Pamukkale ayrıca, Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine ev sahipliği yapan Laodikeia antik kentini de içinde barındırır.

Hem tarihi hem de doğal güzellikleri iç içe barındıran Pamukkale, ülkemizde bulunan gezilip görülecek en güzel yerlerden biridir. Aracınız varsa en kısa zamanda binip gitmenizi yoksa da en yakın Rent A Car dan bir araç temin ederek yola koyulmanızı öneririz. Bir yandan doğal güzellikleri ruhunuzda hissedebilir bir yandan da tarihin arka odalarında gezinebilirsiniz.